üretken yapay zeka: dönüşüm ve etik ikilemler

Son dönemde yapay zeka alanındaki en çarpıcı gelişmelerden biri üretken yapay zeka (generative AI) modelleridir. GPT-4, Midjourney ve DALL-E gibi araçlar, metin, görsel, ses ve hatta kod üretebilme yetenekleriyle hem günlük yaşantımızda hem de endüstriyel süreçlerde devrim yaratmaktadır. Bu teknolojiler, içerik üretiminden yazılım geliştirmeye, sanattan bilimsel araştırmalara kadar geniş bir...

Üretken yapay zeka, özellikle büyük dil modelleri ve difüzyon modelleri aracılığıyla içerik üretimini otomatize ederek yaratıcı endüstrileri ve veri analizini kökten dönüştürmektedir. Bu teknoloji, metin, görüntü ve kod üretiminde eşi benzeri görülmemiş yetenekler sunarken, aynı zamanda derin etik ikilemleri de beraberinde getirir. Algoritmik yanlılık, yanlış bilginin yayılması, fikri mülkiyet hakları...

Üretken yapay zeka (Generative AI), büyük dil modelleri (LLM'ler) ve difüzyon modelleri gibi derin öğrenme mimarileriyle yeni ve özgün içerikler (metin, görsel, ses) oluşturma kapasitesiyle dijital dönüşümün öncüsüdür. Bu teknoloji, otomasyonu ve yaratıcılığı birleştirerek iş süreçlerinde devrim yaratırken; derin sahteler (deepfakes), veri gizliliği, önyargıların yayılımı ve fikri mülkiyet hakları gibi...